Anılarımız

Ah o seni ilk görüşümün gecesi, keşke bütün hislerimi buraya dökebilsem.

Seni görmem, seninle tanışmam o kadar büyülüydü ki direkt sana tutulmuştum. Yılbaşı gecesinde masada otururken dövmelerimi övmen, gitarlarımızı birbirimize göstermemiz falan benim için o zaman seninle olabilecek en güzel paylaşımlardan biriydi. İlerleyen saatlerde senin beni daha çok tanıman adına (ya da kibarlık olsun diye 😥 ) benim neler yaptığımı sorman falan seni tanımam için beni sana daha çok yakınlaştırmıştı. Şans eseri o gün en azından birlikte bir fotoğrafımız olmuştu ve ikimizde ileride neler olacağını bilmeden o fotoğrafı çekilmiştik birtanem.

Bu güzel şans eseri birlikte çekildiğimiz fotoğraftan sonra pek görüşemedik aslında bu beni biraz üzmüştü zamanında çünkü sana ne yazmak istiyordum ne iletişim kurmak çünkü benim senden bu denli hoşlandığını bilmen ile benden arkadaşlığını koparmandan korkuyordum aslında. Bu yüzden iletişime geçmek istememiştim. (Oysa ki sen de benden hoşlanıyormuşsun 😥 )

Sonra gün geldi çattı 2 Şubat tarihine burnumun kanadığı güne, bugün gerçekten birbirimize olan hoşlantımızın belli olduğu gün idi. Waidmanns heil şarkısında headbang atarken burnumun Rutkay’ın omzuna çarpması sonucu kanaması sonucunda şaşırıp kalmam sonra da soğukkanlı (Errrrrkek gibi) tuvalete doğru gitmem ile senin beni görüp peşimden adeta benim koruyucu meleğim gibi gelmen bir oldu. Tuvalette ise hiç iğrenmeden çekinmeden burnumu silmen, kanı temizlemen benim için tavsiyeler vermen beni sana tekrar aşık etmişti. Sen bir yandan silerken benim bir yandan o güzel parlayan melek gözlerine baka kalmam benim kanamamı direkt durdurmuştu zaten. O güne ait fotoğrafımız maalesef yok keşke olsaydı ama hatırlayacağım en güzel anılardan biriydi. Sana eve gittiğimde teşekkür etmem, seni anneme anlatmam, senden ne kadar hoşlandığımı bilerek uyumam ile geçirdiğim bir geceydi.

Geldik o malum geceye 22 şubat gecesi…

Hayatımın en büyük şaşkınlıklarından birini yaşamam ile birlikte hissiyatlarım ve kalbimin adeta havai fişek gibi gökyüzüne çıkıp patladığı gece. Akşamının senin bana Instagram üzerinden geliyor musun yazman ile çok mutlu olmuştum çünkü senin de geleceğini biliyordum. Bunun üzerine Dorock’a ilk defa koşa koşa zıplaya zıplaya gelmiştim. Tabi her zaman ki gibi Erdem ile buluşup konser öncesi vodka içmiştik ve içerken bir yandan Erdem’i senden ne kadar hoşlandığımı, acaba sana açılsam ne olur şeklinde düşüncelerimle ve cümlelerimle boğuyordum. Erdeminde bana açıl kanka en fazla ne olabilir yia demesiyle cesaretimi birazda olsa toplamıştım ki zaten sarhoştum sana açılmaya o gece hazırdım. Senin gelmen selamlaşmamız ve sonrada Akın’a gizli gizli benim ilişkimin veya hoşlandığım birisinin olup olmadığını sorman acayip tatlıydı. Yukarı kata geçtiğimizde ise arkadaşlarınla birlikte oturmuştuk ki tekrar hatırlatayım çok sarhoştum ve o sarhoşluk etkisiyle sana bir soru sordum “Neden benim Şebnem Ferah coverımı beğenmedin” dedim, sen de şaşırıp Akın’a yazdın “kanka beğenmediğimi farketmişşş” diye. Tam bir sosyopat gibi gözükmüştüm ama senin beğenmemen çok üzmüştü beni çünkü o coverı senin için atmıştım Instagram’a. Sonrasında ilerleyen zamanlarda konsere inmemiz senin, Kobra Murat’ı dışarda görüp yanımıza getirmen, Kobra Murat’ın benden hoşlanması, belime ellemesi o_O, benim terslemem ve bana küfür edip gitmesi(asköfkaödgökladgölka) gerçekten acayip komikti.

Sonrasında sen merdivenlere gitmiştin oturmak için beni beklediğini söylemiştin tabi ilerleyen zamanlarda ama ben bunu bilmiyordum. Senin yanına merdivenlere geldiğimde gerçekten ikimizde çooook sarhoştuk. Sarhoşluğun etkisiyle benden hoşlandığını, burnumun kanamasından beri acayip beğendiğini söylemiştin. Nutkum tutulmuştu resmen, ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemeden, hiç düşünmeden direkt olarak atladım ve dedim ki “Ben de senden acayip hoşlanıyorum Meryem.”, bunu demem ile senin yüzünde oluşan mutluluk benim sevinçten ağlamam, annemi arayıp senden bahsettiğimi anlatmasını istemem, Erdem’i aramam ve anlatmasını istemem ile sana olan aşkımın ve sevgimin kanıtını sana nihayet gösterebilmiştim ve bu beni çoooook mutlu etmişti. Kobra muratın bizi uzaktan izlemesi detayını söylemiyorum bile akmsdmkafkmakmakmagm ama gerçekten yaşadığım ennnnn güzel geceydi. Hala şuan bile bu geceyi yaşattığın için bana ne kadar teşekkür etsem az. Seninle o gece el ele yürümemiz, seni eve doğru bırakmam, bana sürekli sarılıp koklayıp hiç bırakmak istememen inanılmaz güzel bir hissiyattı. Sonucunda ben senin numaranı istemiştim bırakırken seni ve bıraktıktan sonra Erdem’i arayıp her şeyi anlatmıştım. Erdem’in tepkisi şu şekilde olmuştu “Kanka ben sana demiştim ya bak gördün işte”. Eve gittiğimde ise anneme heyecanlı bir şekilde her şeyi anlatıp çook fazla aşık olduğumu sana tekrar dile getirmiştim. Seninle gece olan küçük WhatsApp konuşmamız esnasında sana “Yarın seni göremem değil mi?” diyişimi hala unutmuyorsun şu güne kadar bile. Bana aşırı tatlısın Sabahattin demeni bile unutamıyorum ben mesela.

İlk Gerçek Buluşmamız 24 Şubat…

Ah o heyecanım…

Buluşmamız için Taksim’de buluşucaktık fakat ben heyecandan şaşırıp taaaaaa istiklal caddesinin sonuna kadar gitmiştim seni almak için fakat sende Taksim Meydanda beni bekliyordun. Seni bekletmemek için koşar adımlarla istiklali 5 dakikada bitirip Meydan’a gelmiştim. O geceden sonra tekrar seni gördüğümde hala içinde bulunduğumuz durum hakkında şok içerisindeydim. Hoşlandığım kız benden hoşlanıyordu (ve çok fazla hoşlanıyordu yani off…) Buluştuğumuzda tekrar o güzel gözlerine yenik düşmüştüm adeta kalbim pıt pıt atıyordu. Sen direkt olarak beni “Havesome coffee diye bir yer var hadi oraya gidelim” diye yönlendirmiştin. Vardığımızda oturup bool boooll ailelerimizden bahsedip sohbet etmiştik yaşadığım en keyifli dakikalardı. Sen bana bişeyler anlatırken ben o güzel gözlerinde boğuluyordum resmen. Güzel sohbetlerimizden sonra biraz daha tanıştığımız için eve dönerken gerçekten çok mutluydum.

2. buluşmamız burası çokomelli

2. buluşmamız için Viyana kahvesine doğru yola koyulmuştuk. Gittiğimizde oturup direkt türk kahvesi sipariş ettik. Güzel güzel sohbetimizi ederken bir anda senden mistik bir cümle çıkmıştı, “Biz evlenmeyiz herhalde ya” bu cümleye gerçekten çok kalbim kırılmıştı o an. Kendi kendime düşünmüştüm acaba neden böyle dedi evlenilicek birisi değilmiyim ben soğudumu benden hemen diye. Sonrasında ben hemen tabi yapıştırdım cevabı “Niye evlenemeyelim ki onu zaman gösterir” tarzında birşey demiştim tam hatırlamıyorum tabikide. Sonrasında kahvelerimiz bittiğinde dandirik fal bakma seansına giriştik ikimizde. AAA bir baktık ki senin fincanında küçük tatliş bir salyangoz var. Hatırlıyorsan hemmmmen anlamına bakmıştık. Anlamı “Uzun süredir ilgi duyulan birisine açılmak olarak da yorumlanan bu sembol, iyi şeylerin habercisidir.” anlamı vardı. İkimizde çok şaşırmıştık sevgilim. Gerçekten de iyi şeylerin olacağının habercisiydi. Viyana Kahvesinden kalkıp gezimizin ikinci varış yeri olan St. Antuan Kilisesini ziyaret etmiştik. Hayatımda hiç bir kiliseye adım atmamış biri olarak seninle orayı gezmenin keyfini yaşamıştım resmen. Çıkarkende yüzüm kiliseye dönük bir şekilde çıkmayı unutmuştum özr dlrm. Ordan espressolab’e uğrayıp ordada bir kahve içmiştik.(Ulan ne çok kahve içmişiz yaw) Orda dönen sohbette şu şekildeydi “Sabahattin ben zor bir kızım bak haberin olsun” şeklinde bir uyarı geçmiştin bana ama bilmiyordun ki ben her türlü zorlukları aşıp senin kollarına sığınmak için neler yapmazdım. O gün babanın tavla sevdiğini söylemiştin hala öğrenemedim ama öğrenicem hayatım.

3 Mart ilk kez bir çift olarak Dorock’a Stahl konserine gidişimiz…

İlk kez bir konserden bu kadar keyif almıştım seninle birlikte olduğum için çok eğlenmiştim. En güzel ayrıntısıda birlikte ilk fotoğrafımızı çekilmemizdi.(Şu tatlılığımıza bakarmısın yaa çok yakışıyoruz)

Rasputinde oturup biralarımızı yudumlayıp 11’e doğru konsere yol almıştık. Anıl ve Erdem bile vardı.

Hala ilk öpüşmemizin kaza ile oluşunun şokunu atlatamıyorum. O zamanlar biraz çekindiğim için seni dudağından öpmeye hiç yeltenmemiştim taaa ki konser esnasında bi yanaktan öpem derken yanlışlıkla dudağına denk gelene kadar. Şok olmuştum bildiğin ikimizde göz göze gelip şaşkın ifadelerle bir sersemlemiştik. Çok çok çok tatlıydı yüz ifaden keşke benim gözümden görebilseydin hayatım.

Sonra konserden çıktığımızda metroda ayrılırken doya doya öpmüştüm seni işte onu ben ilk öpücüğümüz olarak varsayıyorum. O güzel dudaklarının lezzetini o anda anlamıştım birtanem. Üşüdüğün için kapşonlumuda sana vermiştim. Çok yakışmıştı sana sonra senin o kapşonluyla her gün uyuman işe giderken giymen beni aşırı mutlu etmişti beni. Kokusunu çeke çeke uyuduğun zamanı hatırlıyorum bebeğim.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü…

Anneme gönderdiğin çiçek ve not, benim bir türlü sana kavuşamıyor olmam gün içerisinde polisler ve barikatlar yüzünden, acayip bir gündü. Fakat polisler ve barikatlar bile bizim kavuşmamıza engel olamadı (hehehehehe) Buluşup kahve dünyasına gitmiştik sevgilim. Bu arada hala benden hoşlanmanın verdiği şoktaydım neyse… Yeni deri ceket almıştım acayip güzel sırf onu sana gösterebilmek için(yalan aşırı derecede seni görmek istiyodum sadece) seninle buluşmuştum birtanem. Buluştuğumuzda kahvelerimizi içerken hoş sohbetimizi ve sevgi dolu cümlelerimizi unutamıyorum hala. Tuvalete gittiğim anda ise fırsattan istifade telefonumun galerisine aşağıda ki dünyanın en tatlı boşlarına sahip ve en güzel kızının beni sevdiğini anlattığı muhteşem hala gözlerimi yaşartan bir video bırakmıştın. Videoyu aşağıya bırakıyorum sende izleyip bu sevgi dolu video karşısında ağlayabilirsin sevgilim. Çok ama çok seviyorum ya gerçekten şu videoya canımı veririm.

Sana ilk hediyem…

Aldığın en güzel hediye olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Rasputinde otururken sana verdiğimde ne kadar mutlu olduğunu görmen lazımdı. Çok beğenerek almıştım ki saç rengine ve sana ne kadar yakışacağından emindim ki öylede oldu. Benim içinde zaten sen en güzel hediyeydin bana verilmiş olan. Kıyamayıp bişey olmasından korkup takamaman bile çok tatlı bugüne kadar. :’)

17 Mart İlk Hayko Cepkin Konserimiz…

Kalabalıktan dolayı ben çok eğlenememiştim fakat senin eğlendiğini görmek bile bana yetmişti. Haykodan imza bile almıştın konserde waow be. Sana pentagram kolyemi vermiştim senin üstüne daha uygun diye. Çok sevmiştin kolyemi. Kolyeden bile benim kokumu aldığını söylüyordun :’) Sonra ki günlerde işyerinde bile takmıştın kolyeyi. (Sana çok yakışıyordu btw)

Dünyanın en tatlı suratını ısırmak üzereyken ki bir fotoğrafımı bırakmak istiyorum buraya

Fransızca kursunu asmaman için yaptığımız sözleşmenin tatlılığıııııııı

2 Nisan Anime Müzesi ve Sinema Gezimiz…

Biletlerini ve fişlerini hala sakladığım unutamadığım günlerden biri birlikte yaptığımız en eğlenceli etkinlikler arasında Top 10’a girer bence hayatım ne dersin. Anime müzesine girdiğimiz karşıma çıkan müze sahibinin tiktok’ta takip ettiğim kişi olması, figürlerin güzelliği (özellikle büyük luffy heykeli üfff), seninle benim ilgimi çeken bir konsept üzerine bir müzeye gitmenin keyfi inanılmaz başka bir şeydi. Orada beğendiğim Dio figürü hala istiyorum bu arada alıcam ben onu kafaya koydum. Senin o figürü almak için araştırma yapman falan acayip tatlıydııı.

Sonrasında ilk defa birlikte sinemaya gitmiştik. Sinemadan sonra tatlımı tatlı bir kafeye oturmuştuk hep seni eve bırakırken önünden geçip bir gün burada oturalım ya dediğimiz bir kafeydi. O kafenin dili olsada konuşsa ne duygular yaşadık orada bitanem. İlk gidişimizde baya cozy ve rahat oturduğumuz bir kafe olmuştu hatta direkt küçük bir arkadaş edinmiştik kendimize isim koymadık ona ama ben ona “Ağlak Kedi” diyeceğim.(Çünkü durduk yere gözyaşları akıyor 😦 ) Geçirdiğim en güzel günlerden biriydi, gerçekten seninle ilişkide olmak muhteşemdi.(Hala öyle yanlış anlaşılmasın lütfen)

9 Nisan Ailenle Tanışmam ve Akşam Yemeği…

Benim için gerçekten çok gergin bir gündü çünkü babanın bana karşı olabilecek tavrından gerçekten korkuyordum ama biricik sevgilimin ailesiyle tanışmasam olmazdı çünkü seninle bir ileri seviyeye atlamak istiyordum. Şu detayı atlamadan söyleyeyim giderken şahsen babanın bana soğuk davranıcağını düşünüyordum aksine aşırı seviyede sıcak bir karşılama aldım hem annenden hem babandan ki aşırı hoşuma gitmişti. Aşırı tatlı bir aileye girmiştim resmen. Sıcak, sevecen, hoşgörülü, esprili, komik ve bir o kadarda kucaklayıcı. Annenin hazırladığı güzel yemekler ve babanın sıcakkanlılığı karşısında bütün gerginliğim bir nebzede olsa kaybolmuştu resmen. Saatlerce oturup konuşmuştum babanla. Gerçekten çok cana yakındı. İleride gerçekten “baba” diyebileceğim bir adamla karşılaşmıştım. Beni bu ailenin içine kattığın için teşekkür ederim sevgilim. Aşağıya da çok tatlı ve samimi bir fotoğrafımızı bırakıyorum.

15 Nisan Parmağımı çatlatmamla sonuçlanan gece…

Pantera tribute konserine gidicektik(tabi küçük bir tartışma sonrası seni ikna edebilmiştim gelmen için). Erdem, Yusuf, Doğan yanımızdaydı çok güzel bir geceydi çok eğleniyorduk TA Kİ ben küçük bir kaza geçirene kadar maalesef eğlencemizi bozmuştum. Direkt buz alıp bardan elime koymuştum ama nafile parmağım baya ağrıyordu. Endişelendiğin için direkt koşa koşa çıkıp hastaneye gitmiştik.(Çok tatlısın hayatım teşekkür ederim yardım ettiğin için)

Hastane içerisinde direkt muayene ettirmiştik hatta acilde ki doktorda metalciydi ve bize “pantera türkiye’yemi gelmiş yav” yapmıştı askdamksfkmakfa. Röntgen çektirdikten sonra tabi çatlak olduğunu gördük. Hatta babanlarda baya ısrar etmişti gelmek için çok tatlılardı. Tabi elimi hemen alçıya aldılar maalesef bir süre alçılı bir şekilde dolaşıcaktım 😦 . Hastaneden direkt size geçmiştik annen ve baban endişelendiği için yine sıcak bir karşılama ve esprilerle elimi unutturmuşlardı bana sağolsunlar. Sonra baban beni düşündüğü için taksiye kadar bırakmıştı beni sağolsun. Bir yandan çatladığı için üzüldüğüm bir yandan da sevindiğim bir gün olmuştu.

Babanın şehzadem diye sünnet fotoğrafımı salona koyması :’)

Acayip tatlı bir olay hala hoşuma gider.

İlk defa bize gelişin…

Tabi kendi ailemle tamamen tanıştırmasam olmazdı seni. Daha önceden tabi abimle, eşiyle ve annemle tanışmıştın fakat geri tek birisi kalmıştı “Babam”. Ailemle çok güzel anlaşmıştın ve annem ve Derya ile daha çok kaynaşmıştın aşırı hoşuma gidiyordu bu durum. Babamda seni sevmişti hatta sana bir kaç plak hediye etmişti ve müzik setlerini göstermişti onun da baya hoşuna gitmişti hobisi hakkında bahsetmek. Yine çok eğlendiğimiz bir gün olmuştu sevgilim. Teşekkür ederim geldiğin için.

22 Nisan 2. Ayımız ❤

Facetime üzerinden konuşurken annenin küçük tatlı bir kek ile gelip 2. ayımızı kutlamıştı sevgilim. Çok tatlı bir andı inan. O an içimden birlikte geçireceğimiz nice 2. sene 20. seneler aklıma gelmişti.

Masanda bulunan en güzel kısım…

Polaroid fotoğrafımın olduğu, kullandığım penanın, noir kahve kartının ve sana hediye ettiğim kolyenin olduğu kısım baktıkça tekrar aşık olmamak elde değil.

20 Nisan Ramazan Bayramı…

İlk bayramımızdı aşkım ve aynı zamanda ailelerin diğer üyeleriyle tanışmıştık ikimizde. İlk olarak size gelmiştim küçük tatliş Asya’yı görmüştüm(Çok tatlı beni ne kadar sevmesede 😦 ) Ablanlarla tanışmıştım, baban ona hediye ettiğim çakmağı sonunda kullanmıştı 😀 . Elbisen çok güzeldi onu çok iyi hatırlıyorum melek gibi olmuştun resmen. Amcanlarla tanışmıştık bana damat demişti hatta :’) . Beni sevdiklerini hissetmiştim. Aileden biri gibi olmuştum acayip hoşuma gidiyodu sevgilim. Hatta amcan hayırlı iş uzun sürdürülmez gibi birşey demişti babana 😀 . Ordan seni direkt kaçırıp ananemlere getirmiştim. İlk defa ananem, dayım, yengemlerle tanışmıştın çoook heyecanlı olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Herkesle bayramlaştıktan sonra annemin yengesine gitmiştik orda Derya ile baya dedikodulaşmıştın hatta. 2 salak insanla muhattap olmuştuk baya uyuz etmişlerdi ama olsun neyse s***** et. Bu şekilde hem benim hem de senin birbirimizin ailesiyle tanışması çok iyi olmuştu aşkım daha çok birbirimizle hem kaynaşmış oluyorduk hem de işleri biraz daha ciddiye bindirmiş oluyorduk. 24 yıldır geçirdiğim en güzel bayramdı. Teşekkürler sevgilim.

Annelerimizin tanıştığı gün…

Evet o büyük günlerden birtanesi gelmişti annelerimiz tanışacaktı. Resmen gittikçe daha büyük adımlar atmaya başlamıştık bu beni daha çok mutlu ediyordu sevgilim. Anneler stresliydi tanışacakları için ama bu stres birbirlerini tanıdıkça kaybolmuştu ortadan. Beklediğimden çoook daha iyi bir şekilde anlaşmıştı ikiside. En güzelide kafa dengilerdi birbirlerini anlıyorlardı. Çok iyi hatırlıyorum annen hatta benim bir oğlum daha oldu gibi birşey söylemişti :’) . Evlenme konusu geçtiğinde annenin resmen gözleri doluyordu. Çok üzülüyodum ama yapıcak birşeyim yok benimde özür dilerim Hasmik mama kızını almam lazım. Güzel güzel kahvelerimizi çaylarımızı (sen limonatanı aşkım) içtikten sonra tavuk dünyasına gidip oturmuştuk ama baaayaa uzun bir süre yemeğimiz gelmemişti.(Hala sinirleniyom -_-) Ordan burger yiyelimde yemeğimizi yiyip kalkmıştık bize otobüs durağına kadar eşlik ettikten sonra ordan ayrılmıştık maalesef 😦 . Ya ben şunu farkettim her anımızı anlatırken senle vedalaştığım kısımları hiç sevmiyorum ileride lütfen hiç vedalaşmayalım birtanem olur mu ?

2 Mayıs İlk çift dövmelerimiz :’) …

Aşkımızın simgesi olmazsa olmazı olan salyangoz temalı bir dövme yaptırmak istemiştik ama bir yandan da salyangozun bizim metalci tarzımıza uymasınıda istemiştik, en sonunda da muhteşem bir tasarımla dövmelerimizi yaptırmıştık. Her detayında bizi o kadar çok taşıyan bir dövme ki, baş harflerimizin olması, salyangoz olması ama kabuğunun kuru kafa olması (ya çok cool), benim dövmemde senin dudağının üstünde ki benin olması, senin dövmen üzerinde benim kaşımda ki çizikler ve esnemde ki benlerimin olması muhteşem ya muhteşem. Fikrine aklına sağlık sevgilim.

4 Mayıs Çekildiğimiz en güzel fotoğraf…

Yine çok eğlendiğimiz bir stahl konseri arasında canım arkadaşımız Erdem’e çektirdiğimiz nadide fotoğraflardan biridir. Çok severim. Çok yakışıyoruz beee. Sanırım birde bu konser öncesi sokakta kaybolan bebeklik bandananı bulmuştum.

Gördüğüm en tatlı bebek resmen

İtiraf ediyorum,

Birisine bağlı olmak eskiden beni korkuturdu,

Seninle tanıştığımdan beri,

Kalbimin son zerresine kadar sana adanmaya hazırım,

Çünkü,

İtiraf ediyorum,

Seni çok seviyorum,

ve,

Seni,

Sonsuza kadar sevmeyi planlıyorum,

Zorluklarda,

Üzüntülerimizde,

Ve yanlış anlaşılmalarımızda;

Hepsinde,

Çünkü,

Ben sana bağlı olmak istiyorum,

Ömrümün sonuna kadar.

NOT; MERYEMDEN BU KISIM 👇🏿

Seni ben bugün 4 günün sonunda görebildim ve inan bütün bir yıl boyunca hiçbir şeye, ayağının iyileştiği kadar sevinmedim. Bugün yanıma ilk aylarımızda sıktığın parfümü sıkıp geldin, bir an döndüm geri geldim o kadar tatlısın ki. Şu an yanımda bu yazdıklarımı okuyamıyorsun ama söylemek istediğim en önemli şey sana geldiğin için çok minnettar olduğum 💕

7 Mayıs Kınalıada Gezimizz

Hayatımda o güne kadar yaptığım en güzel geziydi aşkım. Ani gelişmesine rağmen acaaayip eğlenip, çok güzel vakit geçirmiştik. Ani olmasının sebebini açıklayayım hemen aşkımcım. Bir kaç gündür zaten bunun planını yapıyorduk hatta legomuzu yapıcaktık fakat malum bir arkadaşın kanka guns n roses tribute grubu(öğğğğğğğğ) var gel burda bas çal demesiyle planımızı bozacak dahi olsa sen bunu göze alıp planımı iptal etme erdeminde bulunmuştun ki takdir ediyorum hala benim sevgilim çok anlayışlı. Tabi morallerimiz bozuk gidemeyeceğimiz için. Neyse gece oldu geç saatlerde ben şarkılara çalışırken stüdyonun iptal olduğunu hatta malum kişinin gruptan çıktığı haberini aldım. Sabahtan direkt olarak bunu söyledim sana ve biraz kem küm yapsandaaa hemen vapur saatlerine bakıp seni bir şekilde ikna edip koluma takıp götürdüm. Kınalıadaya vardığımızda ben şahsen gerçekten bu kadar eğlenebileceğimizi tahmin bile edemiyordum sadece bir yerde oturarak. (Hayatımın bu zamanına kadar sanki ilk defa piknik yapıyormuş gibiydim.) Seninle deniz kenarına sıfır bir şekilde oturup bize eşlik eden kuşlar dışında başka bir canlının olmamasıyla birlikte gerçekten şahsi fikrimce geçirdiğim en romantik andı. Çünkü hem yanımda biricik sevgilim var hem de birlikte lego falan yapıcaz müzik dinlicez falan oha yani aşkım ya çok iyiydi. Yanında israilli bir misafirinin sana hediye ettiği şarabıda getirmiştin hatta şarap çok sevmesemde onu seninle birlikte içmek bile keyifliydi aşkım.

Geriye ara ara sohbet ettiğimiz, ara ara birbirimize sadece sarılıp sevgi gösterdiğimiz anlar kalmıştı. Bir yandan şaraplarımızı yudumlarken bir yandan keyifli bir şekilde birbirimize aşk yaşatıyorduk. Bu arada birtanem senin gözlerin varya o güzel gözlerin denizi yanında sönük bırakıyordu benim karşımda. Gözlerine dalıp gittiğim anları hatırlıyorum birtanem. Çok güzel çiçek setli bir lego almıştım bize anı olsun diye çok beğenmiştin birtanem sende zaten ilk başta kutusuna direkt aşık olmuştun hatırlıyorsan hala saklıyosundur büyük ihtimal ile tabikide.

Legomuzu yaparken aslında şey düşünmüştüm. Birbirimize ne kadar benzediğimizi, ilgi alanlarımızın aynı oluşunu, ortak şeylere güldüğümüzü, birbirimize hemen ayak uydurabiliyor olmamızı ve ikimizinde aynı şekilde bazen aynı şeyi düşünebildiğini. Böyle şeyler gerçekten benim partnerimde aradığım en önemli özelliklerdi ki benim hayalimde ki, benim düşlerimde ki partnerim senmişsin zaten.

Legomuzun yarısını bitirmiştik ki nerdeyse saat biraz geç olmuştu birtanem kalkmamız gerekiyordu artık fakat bir sorun vardı, BİR ANDA KARNIMA SANCI GİRMEYE BAŞLAMIŞTI. Aniden giren sancılar sonucunda resmen o kadar çok kıvranmaya başlamıştım ki acımdan dolayı cenin pozisyonunda yere doğru bakıyordum. Senin tepkin aynen şu şekilde olmuştu, hani liseliler birbirinin kafalarını enseden bastırıp şaka yaparlar ya he aynen onu karnımda sancılar varken acıma inanmayıp yapmıştın.(Bu arada acayip komikti.) “Hadi kalk aşkım şaka yapma” deyişini ve kahkahaya boğulmanı unutamıyorum. Ulan ne dalga geçmişsin benimle. Sonrasında eve doğru yola koyulmuştuk aşkım sonradan Noir Pit’e oturup legoyu bitirme fikri aklımıza gelmişti. Bizde oturduk ve yapmaya başladık. Bu arada farkında mısın bilmiyorum ama bence herkes bize imrenerek ulan ne güzel ilişkileri var bizi şöyle seven olmadı demiştir. Legomuzu bitirmeye yakın barista kız eski sevgilisinin ona çiçek gönderdiği vazoyu bize vermeyi teklif etmişti lego çiçeklerimizi koyabilmemiz için. Çok tatlı bir hareketti ve şansımıza da bu şekilde denk gelmesi ve legoların tam oturmasıyla muhteşem bir anımız oluşmuştu aşkım. Sonrasında tabi size gidip babana ve annene göstermiştik. Onlarda çok beğenmişti. Gerçekten süper bir gün geçirmiştik birtanem hala o gün bugündür o tribute olayı iptal olduğu için çok mutluyumdur. Çünkü bu günün sonunda gerçekten aramızda ki bağın git gide daha çok kuvvetlendiğini anlamış oluyordum. 7 Mayıs tarihine kadar geçirdiğim en en en güzel gündü. Her şey için teşekkür ederim birtanem, gerçekten ama gerçekten çok minnettarım seninle böyle anılar biriktirdiğim için. Seni çok seviyorum benim kızıl çiçeğim.

Seninle iyi bir hayat geçirmek için sabırsızlanıyorum.

Sabahları birlikte kahvemizi yudumlamak

ve öğleden sonra aşk yaşamak için sabırsızlanıyorum.

Elini tutmak için

O güzel yüzünü öpebilmek için

Herkesin önünde,

Seni sevdiğimi haykırabilmek için.

Tekrardan birlikte sessizliğe kavuşabilmek için.

Sabırsızlanıyorum.

Birlikte Yüz maskesi alıp Ftime’da konuşurken yaptığımız gün

Kursuna beni hatırlatan herşeyi yanında götürmen :’)

En çok beğendiğim fotoğraflarından biri…

O kadar tatlı, o kadar güzelsin ki bu fotoğrafta ki bakışınla…

Seni işten alıp evine götürdüğüm ve yorgunluktan uyuya kalışın…

Melek gibi uyuyorsun bitanem.

💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕

Bugüne kadar dahi hatırlayabildiğimiz cümlem…

Daha sevgili değilken bile ne kadar mizahşör olduğun belliymiş…

17 Mayıs seni ikinci kez bize getirişim… 🥹

Benim ailemle kaynaşman iyi geçinmen gittikçe daha çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Derya, Annem, Sen(yani aşkım) ve ben oturup annemin eski tabletinde ki eski fotoğraflarımıza bakmıştık. Amma gülmüştük heee. Çok dalga geçmiştin küçüklük halimle 🥲.

Şu fotoğrafın tatlılığına bakarmısınnnn aşkım.

Deryanın bir yandan tıkanışı asfmkakggmöaömgmöagö

Aşağıda ki fotoğrafta ne kadar cooluz yalnız baksana

Bu da 5 saniye sonrası tabi ısırmadan duramıyoruz birbirimizi…

Birlikte ilk oyun oynayaşımız…

Bugün acayip eğlenmiştik birtanem hatırlarsan baya birlikte oyun oynamıştık. Ne dövmüştüm seni Mortal Kombat’ta be. Guitar hero oynamayıda öğretmiştim sana ilk başta çok kötü oynasanda şuan iyisin birtanem. Böyle etkinlikler yaparak eğlenmemiz çok önemliydi benim için o gün benimle birlikte seninde keyif alman beni aşırı mutlu etmişti çünkü daha çok ortak etkinliğiniz ve ilgi alanlarımız oluşuyordu. İşte o gün tekrar dedim ki ben kesinlikle bu kızla ömrümü geçirmeliyim.💕

Anneannem ve bizim tatlılığımız ❤️

Evimin tam köşesinde duran raftaki en güzel çocuğun fotoğrafı (İkimizinde çocukluk fotoğrafının üst üste olması 🫠)

Çekildiğimiz komik şapkalı fotomuzzzz 💕(Allahım şu güzelliğe bakarmısın maviş gözlerine kızıl saçlarına bakışlarına yanaklarına ellerinin tırnaklarına kadar hayranım sana)

Sweatshirtüme sarılarak uyuman bunda huzur bulman 🫠🫠🫠🫠

2 Haziran: Şu ana kadar çekildiğimiz en güzel fotoğraflarımızın çekildiği gün (Düğün gününe kadar💍💕)

Şu fotoğrafımızın tatlılığına bakarmısın gülüşüne, güzelliğine hayranım ya (Alnında gülmekten çıkan damarı ısırayım)

Bu fotoğrafın sinematikliği diyorum başka bir şey demiyorum. Hiç bir çiftin böyle havalı fotosu yoktur btw.

12 Hazirannn şuu anaaa kadar kiii ennnnnnn heyecanlıı ve eeeennnn güzel adalar gezimiz 💕

Bize dünyanın en iyi gezisini ayarlamıştın bitanem araştırıp uğraşmıştın bu gezi için o yüzden bu yazım biraz uzun olabilir çünkü gerçekten bir sürü hatırladığım şey var bugüne dair. Sıcak bir haziran sabahı benim çok azıcık uyuya kalmam ile başlamıştı günümüz buluşup direkt olarak adalara yola koyulmuştuk.

İlk önce Aya Nikola Rum Kilisesi’ne gitmiştik. (Bu arada ek bilgi gidemediğimiz için söylemeyi unuttuğum yerler olabilir yahudi sinagogu vb. yerler) Sabahın çok erken saatleri olduğu için çok sakindi her yer. Kiliseye vardığımızda birlikte baya eski eserleri görmüştük aşkım. Çok güzellerdi bu arada sonrada dini bir geleneği yerine getirmiştik ve mum dikmiştik.

Ya bir insan evladı mum dikerken nasıl bu kadar güzel gözükebilir ❤️.

Şimdi aşağıya kilisede gördüğümüz bası eserleri bırakıyorum

Buradan sonraki durağımız HEYBELİADA RUHBAN OKULUU

Şimdi hikayenin enn heyecanlı yerine geldik. Kiliseden çıktıktan sonra baya bi dere tepe atlatarak gitmiştik. Giderken bana bir çiçek vermiştin hatta aşkım hala saklıyorum bana verdiğin kitabın arasında duruyor 🫠. Bu arada seni çektiğim çok tatlı adalar manzaralı bir fotoğrafını buraya koymak istiyorum.

Ruhban okuluna yürürken sende bir yandan yeri arıyordun açıklarmı diye fakat hiç kimse açmıyordu telefonu, tabi bizim moraller biraz düşmüştü olumsuzluğa düşmüştük biraz. Sonradan tepeden gelen 3 türbanlı kız vardı onlarda kapalı olduğunu söyleyip içeri giremediklerini söylemişlerdi ve bizde fuck it diyip patronlar gibi gitmiştik. Şimdi aşağıya şişko patates güvenlik abimizle oluşan özet diyaloğu aktarıyorum.

Meruem: Merhaba ruhban okuluna giricektik içeriyi gezmek istiyoruzda müsaitmiydi içerisi?

Ş.P. Güvenlik: Maalesef, hanımefendi bugün kimseyi alamıyoruz.

Meruem: Ne demek alamıyoruz biz o kadar yol geldik sırf burayı görmek için turumuzun bir parçasıydı nasıl almazsın kalleş herif şerefsiz şişko biz taa almanyalardan geldik burayıda görücez. Arıyoruz açmıyosunuzda nasıl çalışanlarsınız siz pü allah belanızı versin. BİZ GİRCEZ PUAHAHAHHAHAA.

Ş.P. Güvenlik: Özür dilerim hanımefendi hemen sizi içeriye alıyorum lütfen anamı s**meyin.

İlk engelimizi sinsilikle atlattıktan sonra içeriye girmiştik aşkım. Hediyelik satan bir kısmı vardı hatta orada bir kadın oturuyordu telefonla konuşuyodu bir yandan diyorduki “2 tane almanmı gelmiş kim onlar ya?!!?!”. Biz tabi piç gülüşler eşliğinde içeriyi gezmeye devam ediyoduk. Okulun bir sınıfına girmiştik baya eski masalar derslikler vardı. Hatta çok güzel fotolarda çekildik ekliyorum hemen.

Sonra tabi sen açık bir kapı gördün daha önceden geldiğinde girdiğini ama çok ileriye gitmediğini söylemiştin tabi dayanamayıp maceracı ruhun sayesinde içeriye giricektik fakat engelimiz vardı insanlar vardı. Haritalara bakar gibi yaparken tam bakmadıkları bir sırada kapıdan içeri girip direkt keşfetmeye başlamıştık gördüklerimizle resmen şoke olmuştuk. Çok farklı bir tarihsel yönü vardı ve resmen bir kült gibiydi. Öğrenci tuvaletine girmiştik hatta.

Tam tuvaletten çıktık bir yere daha bakarken çoook yakınımızda ayak sesi duyup hemen kapının kalın kirişlerine saklanmıştık. Acayip gerilmiştim bizi görürlerse falan diye.

Sonra ordanda ileri gidip yukarı katlara çıkmaya ikna etmiştin beni korku ve gerginlik içerisinde çıkmıştık. Aşağıda korku dolu ifademi görebilirsin aşkım bizzat senin çektiğin.

Yukarı çıktığımızda kocamaaaan bir hol karşılamıştı bizi tabi yerlerde eski tahtalardan olduğu için yürürken epeyy bir ses çıkartıyordu bu yüzden yavaş adımlarla ilerlemeye çalışıyorduk ki benim eşofmanım haşır huşur ses çıkartıyordu.

Sonra holden başka bir kısma çıkıp okulun öğretmenler odasını bulmuştuk.

Öğretmenler odasının büyüklüğü, tasarımı, eşyaları ve tavanı ile resmen gizli bir külte şahit olmuş gibiydik. Her gördüğümüz şeyle daha çok şoka giriyorduk senin bu anlarda ki heyecanın, keşfetme isteğin ve tatlılığına hayır diyemiyordum aşkım. Gittikçe daha çok gidiyorduk içerde.

ŞU TAVAN DESENİNE BAKARMISIN YA

Benim hala içten içe sıçmam ama coolluğumdanda ödün vermediğim pozlarım…

Yukarda ki fotoda tam sağ tarafta ki çekmeceyi açıp içinde ki kalemi alman akmsdfmkakmfakm

Ordan direkt öğretmenler odasının sağ tarafında ki öğrencilerin kaldığı yere girmiştik ulan gittikçe daha illegalleşiyorduk resmen sanki girilmesi yasak yerlere giriyormuş gibiydi.

SONRA GERÇEKTEN TAM BİR KÜLT TOPLANTI ODASINI BULMUŞTUK DEHŞET VERİCİYDİ AŞKIM

Burdan sonrası tabi bir de tam orda ki sebilinden suyunu alıp ohhh derken içişini unutamıyorum. Sonra rezil bir şekilde yakalanıp temizlikçi tarafından dışarı atılmıştık. Temizlikçi amcayla aramızda geçen diyaloğuda hemen aktarayım özetle.

Temizlikçi amca: Buraya nasıl geldinizzz? Burası yasak bölge lütfen çıkın arkadaşlar.

Meruem ve Sabuatin: Abi valla kapı açıktı bizde girdik bakmak için gezilicek yer sandık vala günahımız yok. 👿

Temizlikçi Amca: ok o zmn prdn.

Sonrasında Okulun arkda bahçesine gidip eşşek sevmiştik aşkım acayip tatlılardı bu arada hayatımda ilk defa eşşek sevişimdi zaten bir daha nerede sevicem değilmi.

Sonrada gidip arka bahçeden çıkışa ilerlemiştik. Şişko Patates güvenlik abimizde dışarıda kalmıştı intikam sırası bizdeydi 👿.

Ş.P. Güvenlik: Arkadaşlar kapıyı açabilirmisiniz.

Meruem: Maalesef bugün ziyaretçi kabul etmiyoruz. 👿

Ş.P. Güvenlik: Ahahaha çok iyidi dostum fena şaka 🥸.

Ordan çıkıp aşkım adayı gezmeye başlamıştık tekrar baya bir ilerledikten sonra birlikte oturabiliceğimiz sessiz sakin yer bakıyoduk hatta iki itfaiye abiden yardım istemiştik fakat tarif ettikleri yeri bile anlamamıştık. O yüzden kafamıza göre gezmeye başlamıştık tekrar. Yolda giderken çok tatlı bir kedi ailesi bulmuştuk.

Onlarıda sevdikten sonra giderken yolda garip bir ev ya da tapınak gibi bir yer bulmuştuk. Gerçekten acayip merak etmiştik hatta google yorumlarına baktığımızda çeşitli garip işaretlerle anlaşıyorlarmış gibi gözüküyorlardı. Orayı hala unutamadım hala aklımda bir ara gidip drone’la bakalım aşkım.

Günün sonuna doğru yaklaşmıştık aşkım. Artık maalesef eve dönme vaktimiz gelmişti. Gerçekten hiç dönmek istemeyeceğim bir gün olmuştu senden hiç ayrı kalmak istemiyodum. O kadar güzeldi ki sabahtan akşama kadar seninle maceralara atılmak, gezmek. Gerçekten hayatımız boyunca birlikte bunları yapıcağımızın başka ülkelerde böyle garip güzel yerleri gezmenin hayallerini kuruyorum aşkım ben. Seninle geçireceğim ömrün hayali bile gerçekten benim yüzümde bir tebessüm oluşturmasına yetiyor.

Aşkım biz çok eğlenicez. 😉

Adalar gezimizden sonraki içimi eriten fotoğraf :’)

Ermenistan’a gidişin 😦

Sonunda ilişkimizin başından beri bahsettiğin o en uzun ayrı kalacağımız zaman gelmişti. Resmen 11 gün birbirimizden ayrı kalacaktık ve gerçekten bu bizi zorlayacaktı. İlk defa herhalde Ermenistan’a gitmekten memnun değildin. Valizlerinizi taşımaya yardım etmem, metroda sana gidene kadar bol bol sarılışım öpüşüm, yürüyen merdivenlerde birbirimize sarılmamız falan sen gitmeden önce sen gelene kadar yeterince Vitamin Meryem almam içindi.(Ne kadar yetmese de) Sizi Havabus’a bırakırken benimde gelme isteğim ama yorulmamam için senin istememen, en sonunda da babanın dayanamayıp son anda beni çağırması ve benim aniden dahil oluşum seni biraz daha çok görmeme neden olmuştu sevgilim. Hala bileti saklıyorum bana verdiğin kitabın arasında. Havalimanına gidene kadar göğsüme, omzuma yatışın o kadar huzur vericiydi ki o an yol bitmesin istedim ama sonunda maalesef havalimanına varmıştık. Havalimanında valizler için yardım edip tüm işlemleri bitirirken babanın “iyi ki gelmişsin be sebo napardık biz yoksa” deyişi eritmişti beni adeta. Bütün işlemleri bitirdikten sonra aniden veda etmek zorunda kalmıştım sana giderken çünkü baban acele etmeniz gerektiğini söylemişti. Ne gözyaşı dökmüştük be sevgilim ayrı kalacağımız için. İşte o gün metrodan dönerken bir yalnızlık çöktü üzerime, çok üzüldüm çünkü bir süre bu boktan İstanbul’u güzelleştiren tek şey olan sen, burada olmayacaktın. Sen Ermenistan’a varana kadar FlightRadar üzerinden takip etmiştim uçağı dikkatli dikkatli. İndiğinizde içime bir ferahlık gelmişti hatta. O gece çok üzülerek uyumuştum. Bir daha bu kadar uzun süre senden ayrı kalmamak için her şeyi yapabilirdim. Maalesef ki sensiz 11 günüm başlamıştı…

Dünyanın en güzel kızına aşık olmuşum resmen…

Melek yüzün, kırmızı saçların ve her baktığımda içimi yakan gözlerin…

Ermenistan’da iken oyunda oluşturduğumuz ailemiz :’)

Benim Sims’te ki oluşturduğumuz ailemizi yönetirken yaptığım hınzırlık ehehehe 🙂

Facetime’da özlemimizden gözlerimiz dolarken…

Beni sevmesen ölürdüm

Beni sevmesen bir çakıltaşıydım şimdi

Beni sevmesen bir duvar gibi sağırdım

Kördüm bir ot kadar

Ölümden acıydım ölümden beterdim

Beni sevmesen

Dünyayı bütün insanlara zindan ederdim

30 Haziran sizi havalimanında bekleyişim..

Uzun süren Ermenistan macerandan sonra nihayet Türkiye’ye geliyordun aşkım ve ben bu yüzden gerçekten çok heyecanlıydım. Sana 10’dan fazla gündür dokunamıyordum, koklayamıyordum. Gerçekten sana çok özlem duyuyordum. O günün sabahı erkenden kalkıp güzel kıyafetlerimi giyip seni karşılamak için yola çıkmıştım hatta heyecandan baya erken gelmiştim havalimanına 40-50 dakika beklemiştim varmanı. En sonunda geldiğinde nihayet sana kavuşmuştum, annen ile babanı bırakıp yanıma koşmuştun, sarılmıştık öpüşmüştük o büyük özlem ile. Bu kavuşmanın ardından baban ile annen gelmişti ve demişlerdi ki “Senin için bıraktı valizleri koştu şerefsiz”. Çok gülmüştüm ve bir yandan da aşırı hoşuma gitmişti. 🫠 Havabus’a doğru yola koyulmuştuk ve sonunda sizin evinize doğru yola çıkmıştık. Aşağıya sonunda kavuştuk temalı tatlı bir fotomuzu bırakıyorum. 💖Arkada ki kekonun bakışları asmjadfmkamkdgmk

Size vardığımızda annen ve babanla birlikte kahvaltı alıp kahvaltımızı yapmıştık ve sonra herkes çok yorgun olduğu için haliyle uyuması gerekiyordu. Babanın bir anlık bizde uyu oğlum eve gidip gelmekle uğraşma sözüyle bir anda size uyumuştum akmsdmkaskmfa. Gerçekten çok garipti çünkü ayak ucumda baban yatıyordu ve kasıla kasıla uyumuştum resmen çünkü ayağımın çarpmasından korkuyordum adama. Şu şekil uyuya kalmıştım:

En mutlu olduğum günlerden biriydi aşkım. Teşekkür ederim ❤️❤️❤️❤️

Ben her zaman senin yanında olurum..

Çünkü;

Olunabilecek daha güzel bir yer yok…

Deryanın bize hazırladığı özel tatlılar…

3 Temmuz Aram’a kavuşman…

Uzun süredir kedi istemen ile birlikte sonunda Derya sayesinde sana bir kedi bulmuştuk aşkım. Bu kediciğin ismi sonradan Aram oldu bizi çok uğraştırsa da hala sevdiğini düşünüyorum keratayı. Sabırsız bekleyiş eşliğinde bütüüünn kedi malzemelerini petshoptan alıp Derya’ya doğru yola koyulmuştuk. Gittiğimizde bücüre resmen aşık olmuştun aşşırı tatlı minnak bir kediydi. Kedilerden biraz korkman ve çekinmenden dolayı zar zor seni alıştırmıştım sevmen için.

Aram ile gözlerinizin aynı olması (Gözlerine hayranım)

Drone uçurduğumuz gün…

İlk defa birlikte drone uçurmuştuk aşkım sahile gidip hava biraz yağışlı olsa bile aldırmayıp uçurmuştuk. (Vay be ne cesaretliymişiz hee) Aşağıya çekildiğimiz çok güzel fotolarımızı bırakıyorum bebeğim.

Babanla olan en tatlı fotoğrafım…

Sizin bahçenizde drone uçurduğum gün babanın beni oğluymuş gibi omzumdan tutup beni izlemesi :’)

Facetime’da sweatine sarılıp kokusuyla uyumam…

Sen benim hayata tutunabilme sebebimsin.

Eğer gittiğim yol senin yanında geçiyorsa o yolun nereye gittiğini sorgulamam.

Çünkü sen benim;

Gün doğuşum…

Benim karanlığımda ki aydınlıksın.

Naneli konser fotomuz…

Dünyanın en tatlı koalası bana sarılırken :’)

Hayatımın en iyi günü,

gözlerim ile ilk kez güzelliğine şahit olduğum zamandı. O zamandan beri, herşeyim değişti. Dünyam baş aşağı olmuştu resmen ve sana olan aşkım benim anlayışımın ötesinde fazlasıyla büyümüştü. Seninle tanışana kadar hayatın bu kadar ilgi çekici, güzel ve yaşanılabilir olabileceğini inan bilmiyordum.

Teşekkürler sevgilim.

Dünyanın en havalı metalci çiftinin fotosuu

(Çok uyuyoruz be aşkım)

8 Mart’ta ki tatlı videonun güncellemesi…

En sevdiğim videolarından biri birtanem hislerini bu şekilde anlatman, samimiyetin, mimiklerin ve güzelliğin ile sürekli bu videoyu hala izliyorum.

Bana aldığın ilk doom günü hediyemm ❤️

Çok istediği, çok beklediğim bir oyunu almıştın bana aşkım sayende 70 saatimi harcadım oyuna ama olsun çok mutlu oldum çok eğlendim ohh aşkımın kesesine bereket.

Hala ilk defa konuştuğumuz zaman ki karnımda oluşan kelebeklenme hissini hatırlıyorum. Şu ana kadar bu hissi hatırlayabilmemin bir sebebi var ve bu sebep hala bu hisse seninle buluşacakken, sesini duyduğumda, sana dokunduğumda, seni öptüğümde ve seni kokladığımda hissedebilmem.

Sana karşı olan heyecanım, tutkum ve sevgim asla azalmadı ve hiç bir zaman da azalmayacak sevgilim.

Birlikte gittiğimiz nane kokulu Stahl konserinden bir kare…

Benim sevgilim çok güzel…

Seni düşündüğüm her an için bir çiçeğim olsaydı, şuan çiçek bahçemde sonsuza kadar yürüyor olurdum.

19 Ağustos birlikte ilk kez denize gidişimiz…

Uzun planlar ve ayarlamalar sonucu sonunda birlikte denize gitmeyi başarmıştık birtanem. Vapura giderken kahvaltılık alıp vapurda çay ile tıkınıp sonra omzumda uyuyuşlarını unutamıyorum. Gerçekten çok heyecanlıydım ki sen de benim kadar heyecanlıydın.

Şu manzaramın güzelliğine bakarmısın…

Hayatım boyunca görebileceğim tek ve en güzel manzara sensin aşkım.

Plaja vardığımızda üstümüzü değiştirip hemen güneş kremlerimizi sürüp denize girmiştik. Resmen su samuru gibi uzun süre boyunca durmuştuk, sürekli birbirimize sataşıyor, sen kaçarken ben kovalıyorum ve birbirimize su atıyorduk asdkamsfkaf. Çocuk gibiydik adeta ve bu benim içimi kıpır kıpır ediyordu. Birlikte çok güzel anılar biriktiriyorduk ilerde çocuklarımıza anlatabileceğimiz.

Dönerken de tabi ne kadar krem sürsekte ikimizde beyaz tenli olduğumuz için hemen yanmıştık 😦

Dönüş yolunda adeta yorgunluktan bebek gibi uyumuştun kucağımda.

Unutulmaz heyecan dolu keyifli scooter ride’larımız…

Eylül ayında ayağımı kırana kadar düşüp her şey iyiydi be aşkım :’)

Aram’la birlikte yanımda yorgunluktan uyuya kalışın…

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?

Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?

Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;

Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin…

Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında

Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.

Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;

En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında…

Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,

Gündüzüm, aydınlığım, ipek böceğim benim!

Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!

Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;

Ayırma gözlerimden o çocuksu gözlerini,

O sakin, o yalansız, o kuytu gözlerini…

1 Eylül Tatanın sürpriz gelişi ve gecesi…

İşten çıktığımda size gelirken birden senden gelen sürpriz bir arama ile yeni bir kedinin geldiğini ve küçücük olduğunu söylemiştin, hemencecik gelmiştim size. Bu kedi sonradan tabi çok yaramazlık yapacak ve hepimizi çıldırtacaktı ama aynı zamanda çokta sevilicekti.

Şu küçüklüğüne bak :’)

Nasılda şaşkın ve korkmuş duruyor baksana aşkım 😦

Tatayı geride bıraktıktan sonra Dorock’a konsere gitmiştik bebeğim. Geldiğimizde 2 eylül yani doğum günüme girmiştik ve hiiiiiç beklemediğim bir şekilde babanla birlikte bana sürpriz yapmıştınız ne kadar hoşuma gittiğini, ne kadar duygulandığımı sana anlatabilsem keşke. Babanın pastanın üzerine yazdığı kart, senin sürprizin babanın doğum günün kutlu olsun sabatinnn yapışı falan gerçekten tekrardan aileden hissettirmiştiniz beni o gün.

🥲🥲🥲🥲🥲🥲

Notun güzelliğine bakar mısın?????

Aşkımmmm 🥲

Şu minnaklığa bakar mısınnnn şimdi kocaman oldu şerefsiz

6 Eylül gecesi ayağımı kırışım…

Her zaman ki gibi birlikte vakit geçirmek için size gelmiştim aşkım. Sizde geç saatlere kadar oturduğum zamanlar scooterla dönüyordum eve hızlı bir şekilde gidebilmek için, zaten toplu taşımada kalmıyordu o saatlerde. Her zaman ki gibi çıktıktan sonra scooter bulamamıştım ama mobilet bulabilmiştim bir şans vermek istedim zaten sürebiliyordum. 3 tane denedikten sonra anca bir tane arızalı bulabilmiştim tabi kaza yapana kadar arızasından haberim yoktu. O günde şansıma köprü bakıma girmişti yokuşlu olan alt geçitten inmek zorunda kalmıştım. Hem yerlerin nemli olması hem bindiğim mobiletin arızalı olmasından dolayı aşağı inerken küçük bir frenle yavaşlamak isteyişimle arka tekerlerin kayması ve benim alt geçitte ki duvara doğru çarpmam bir olmuştu ayağım bükülmüştü, pantalonum yırtılmıştı yerde sürtünmekten. Daha sonrasında acı içinde yerden kalkıp olayın şokundan sonra üstüme bakıp hass*ktir çekmiştim. Sonrasında acı içindede olsa yürüyüp eve gidebilmek için karaköy civarlarında bir scooter bulup ağrılar içinde hastaneye yola koyulmuştum. Hala hatırlıyorum gerçekten o acıyla, o ağrıyla çok iyi sürmüşüm yine de hee. Hastaneye doğru yaklaştığımda sana haberini vermek için aramıştım korkmaman için ama yanlış düşünmüşüm çok korkutmuştum seni direkt babanla (babamızla *komünist bugs bunny fotosu hayal et*) yola koyulmuştun. Geldiğinizde benim dizler paramparça, topallıyorum tabi ağlamıştın aşkım ki seni görünce benimde gözüm yaşarmıştı. Hemen muayene işlemleri tamamladıktan sonra ayak parmağımın kırıldığını söylemişlerdi doktorlar. Maalesef 1 ay boyunca dışarı çıkamayacaktım ve doğru düzgün yürüyemeyecektim bile. Bunun senin iş değiştirmenden kaynaklı 1 haftalık boşluğuna denk gelmesi seni de beni de çok üzmüştü aşkım. Hastaneden çıktıktan sonra beni evime kadar bırakmıştınız. Tekrar ve tekrar her şey için teşekkür ederim bebeğim. Babanın da, annenin de, senin de üstümde emeği var bu konularda.

Bundan sonra ki 1 ay gerçekten zor geçmişti bizim için sık sık görüşemiyorduk. Çok gelemiyordun bize çünkü hem çok yoruluyordun işten dolayı hem de seninkiler kızabilirdi. O yüzden bol özlemli bir 1 ay geçirmiştik. Bu dönemde her konuda yardımcı olduğun için teşekkür ederim sevgilim. Birtanemsin.

Ne kadar şanslıyım ben ya!!!?!?!?!!!

Yeni işine başladığın ilk günler…

Şu ekoseli üniformanı sana çok yakıştırıyorum bebeğim.

29 Eylül tekrar özgür oluşum…

Bugün doktora tekrar muayene olmaya gideceğim gündü. Artık hem sensizliğe hem de evde vakit geçirmeye dayanamıyordum. Bu yüzden özel hastaneye başvurup randevu almıştım. Kontrole gittiğimizde doktor artık atelin çıkabileceğini ayakkabı giyip yürümeye başlayabileceğimi söylemişti. Accaaayip mutlu olmuştum aşkım. Tabi ama sürpriz yapıp seni şaşırtmam gerekiyordu iş çıkışında o yüzden senden saklamıştım. İlk baya bir üzülmüştün bunu duyduğuna sonradan içine doğmuş olacak ki ayağını göster demiştin bende inat edip göstermemiştim. Sonra iş çıkışına geldiğimde de çok mutlu olmuştun bebeğim gözlerinde ki parlamayı görsen beni gördüğünde ki yıldızlara sığdıramazdın. Gerçekten içimden buna değerdi demiştim o an. Sonrasında her zaman ki gibi oturup bir şeyler içmek için kahve dünyasına gitmiştik aşkım.

Buraya bir tane mutlu bebiş Meryem bırakıyorum: (Ağzını yüzünü yerim ya)

Buraya da bir adet özlem dolu Meryem bırakıyorum:

İyi ki seninim aşkım.

İyi ki sende benimsin.

Her zaman söylüyorum ama şuan tarih 02/01/2024 ve ben sana ilk günden daha fazla aşığım.

Seni çok seviyorum güzel sevgilim.